നന്മ കല്പ്പിക്കല്
İyiliği Emretmek ve Kötülüğü Yasaklamak[1]: Allah Teala buyuruyor ki: “Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz.”(Al-i İmran 110)
Maruf (İyilik): Bütün taatlerdir. Aklıselim, istikamet üzere olan fıtrat ve semavi dinler bunu iyi gördüğü için maruf diye isimlendirilmiştir. Marufun ilki ve en önemlisi bir olan Allah’a ortak koşmadan kulluk etmek, ibadeti Allah’a halis kılmak ve O’ndan başkasına kulluğu terk etmektir. Bundan sonra maruf kapsamına giren bütün vacip ve müstehap olan diğer taatler gelir. Allah Teala’nın veya Rasulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in bütün emrettikleri maruftur.
Münker (Kötülük): Allah Teala ve Rasulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in bütün yasakladığı şeyler, büyük ve küçük günahlar münkerdir. Zira aklıselim, istikamet üzere olan fıtrat ve semavi dinler bunu kötü görür. Münkerlerin en büyüğü Allah Azze ve Celle’ye ortak koşmaktır.
Allah Teala’nın gönderdiği bütün peygamberler insanları, en büyük maruf olan tevhide; Allah’ı birlemeye davet etmişler ve en büyük münker olan şirkten yasaklamışlardır. Şirk; Allah Azze ve Celle’den başkasına ibadet etmek veya ibadet çeşitlerinden birini Allah Subhanehu’dan başkasına yöneltmektir. İşte bu, Allah Teala’nın buyurduğu gibi en büyük münkerdir:
“Andolsun, biz her ümmete: "Allah'a kulluk edin ve tağuttan kaçının" (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik.”(Nahl 36)
“Senden önce gönderdiğimiz her peygambere: "Benden başka tanrı yoktur, Bana kulluk edin" diye vahyetmişizdir.“(Enbiya 25)
Şüphesiz iyiliği emretmek ve kötülüğü yasaklamak mümin ile münafık arasında bir farktır. Bu müminin en özel vasfıdır. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem, iyiliği emretmek ve kötülüğü yasaklamanın üç mertebesi bulunduğunu şöylece açıklamıştır:
“Sizden herhangi biriniz bir kötülük gördüğünde onu eliyle değiştirsin. Eğer buna güç yetiremezse diliyle değiştirsin. Buna da güç yetiremezse kalbiyle (buğz etsin). Bu ise imanın en zayıf mertebesidir.”[2]
İyiliği emredecek ve kötülüğü yasaklayacak kimsenin süslenmesi gereken üç sıfat şunlardır:
Birinci sıfat: İlimdir. Emredeceği iyiliği ve yasaklayacağı kötülüğü bilmelidir.
İkinci sıfat: Rıfk (yumuşaklıktır). Emrettiği ve yasakladığı konularda yumuşak ve hikmet sahibi olmalıdır. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem buyurmuştur ki:
“Bir şeyde rıfk bulunursa mutlaka onu süsler. Bir şeyde de rıfk bulunmazsa mutlaka onu lekeler.”[3]
Üçüncü sıfat: Sabırdır. Eziyetlere sabredici olmalıdır. Nitekim Allah Subhanehu ve Teala Lokman Hâkim'in oğluna vasiyetini, bütün insanlara uyulacak faydalı bir örnek olması için şöyle anlatıyor:
“Ey oğulcuğum! Namazı kıl, uygun olanı buyurup fenalığı önle, başına gelene sabret; doğrusu bunlar, azmedilmeğe değer işlerdir."(Lokman 17)
İlim, emir ve yasaklamadan önce olmalıdır. Rıfk, emretme ve yasaklama esnasında olur. Sabır ise emir ve yasaktan sonradır.