പ്രവാചകസ്നേഹം

ലേഖനങ്ങള്‍ ഇനം-വിവരണം
അഡ്രസ്സ്: പ്രവാചകസ്നേഹം
ഭാഷ: തുര്‍കിഷ്‌
എഴുതിയ വ്യക്തി: മുഹമ്മദ്‌ സ്വാലിഹ്‌ അല്‍-മുന്‍ജിദ്‌
പരിഭാഷകര്‍: മുഹമ്മദ് മുസ്ലിം ഷാഹീന്‍
പ്രസാധകര്‍: ഇസ്’ലാമിക് കാള്‍ ആന്‍റ് ഗൈഡന്‍സ് സെന്‍റര്‍ - റബ്’വ
ചേര്‍ത്ത തിയ്യതി: 2007-12-26
ബ്രീഫ് ലിങ്ക്: http://IslamHouse.com/69616
താഴെ വരുന്ന ഇനങ്ങള് വിഷയാടസ്ഥാനത്തില് ക്രമീകരിക്കപ്പെട്ടവ
താഴെ പറയുന്ന ഭാഷയിലേക്ക് ഈ കാര്ഢ് ഭാഷാന്തരം ചെയ്തിരിക്കുന്നു: തുര്‍കിഷ്‌ - അറബി - തായ്‌ - ബെങ്കാളി - ബോസ്നിയന്‍ - ഉസ്ബക്‌ - ഇംഗ്ലീഷ്
കൂടെയുള്ള അറ്റാച്മെന്റ് ( 2 )
1.
PEYGAMBERİMİZ MUHAMMED -SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM-'İ BAŞKASINDAN FAZLA SEVMEK
73.8 KB
: PEYGAMBERİMİZ MUHAMMED -SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM-'İ BAŞKASINDAN FAZLA SEVMEK.pdf
2.
PEYGAMBERİMİZ MUHAMMED -SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM-'İ BAŞKASINDAN FAZLA SEVMEK
505 KB
: PEYGAMBERİMİZ MUHAMMED -SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM-'İ BAŞKASINDAN FAZLA SEVMEK.doc
സംക്ഷിപ്തങ്ങളുടെ വിവരണം

PEYGAMBERİMİZ MUHAMMED -SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM-’İ BAŞKASINDAN DAHA FAZLA SEVMEMİZ GEREKİR

Hamd, yalnızca Allah’adır.

1. Allah Te l , Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’i sevmeyi  zerimize farz kılmıştır.

Nitekim Allah Te l  bu konuda ş yle buyurmuştur:

"(Ey m sl manlar!) Allah’a itaat edin, Rasule itaat edin ve (Allah’a karşı gelmekten) sakının! Eğer (O’na itaattten) y z  evirirseniz, bilin ki Ras l m z n g revi, ancak apa ık  duyurmaktır (tebliğdir)." ( M ide S resi: 92 )

2. Allah Te l , Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e itaat etmeyi, kendisine itaat olarak kabul etmiştir.

Nitekim Allah Te l  bu konuda ş yle buyurmuştur:

"“Kim, Ras l’e itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur. Kim de (Allah’a ve Ras l ne itaat etmekten) y z  evirirse, (bilmelisin

آية sine itaat olarak kabul etmiştir. ki Ey Muhammed!) Biz, seni onların  zerine bir g zetleyici olarak g ndermedik.” ( Nis  S resi: 80 )

3. Allah Te l , Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e itaat etmekten y z  evirmeyi şiddetle yasaklamış ve ona itaat etmekten y z  evirdiği takdirde m sl manın başına şirk fitnesinin gelebileceğini haber vermiştir.

Nitekim Allah Te l  bu konuda ş yle buyurmuştur:

"(Ey m ’minler!) Ras lullah’ı, kendi aranızda birbirinizi  ağırır gibi, (Ey Muhammed! diye)  ağırmayın. (Onu, Ey Allah’ın peygamberi!  Ey Allah’ın el isi! diyerek şereflendirin). İ inizden, birini siper edinerek sıvışıp gidenleri Allah mutlaka bilmektedir.Bu sebeple O’nun (Ras lullah’ın) emrine aykırı davrananlar, başlarına bir bel nın gelmesinden veya  hirette acıklı bir az ba uğratılmalarından sakınsınlar.” ( N r S resi: 63 )

4. Allah Te l , Peygamberi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e verdiği peygamberlik makamının, m ’minlerin, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’e ihtiram g stermelerini ve ona saygılı davranmalarını gerektirdiğini haber vermiştir.

Nitekim Allah Te l  bu konuda ş yle buyurmuştur:

"(Ey Muhammed!) Muhakkak ki biz seni, ( mmetine g nderdiğimiz şeyi a ıklaman i in) bir ş hit, (sana itaat edeni cennetle m jdeleyen) bir m jdeleyici ve (sana karşı geleni d nya ve  hiretteki azap ile uyaran) uyarıcı olarak g nderdik ki Allah’a ve Ras l ne  m n edesiniz, O’nun (Allah’ın) d nine yardım edesiniz, ona (Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e) saygı g steresiniz ve Allah’ı da sabah-akşam tesbih edesiniz." ( Fetih S resi: 8-9 )

5. Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’i gereği gibi sevmedik e, m sl manın   m nı tamam olmaz.

Hatta m sl manın, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-i, babasından, evl dından, nefsinden ve b t n insanlardan daha  ok sevmedik e,  m nı tam olmaz.

Nitekim Enes b. M lik’ten riv yet olunduğuna g re, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda ş yle buyurmuştur:

"Ben, birinize babasından, evl dından ve b t n insanlardan daha sevimli olmadık a (tam anlamıyla)  m n etmiş sayılmaz." ( Buh r , hadis no: 15, M slim, hadis no: 44 )

Abdullah b. Hiş m’dan -Allah ondan r zı olsun- riv yet olunduğuna g re o ş yle demiştir:

"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in  mer b. Hattab’ın elinden tuttuğu bir sırada biz de onunla birlikteydik.  mer ona dedi ki: Ey Allahın el isi! Yem n ederim ki sen bana, - nefsim dışında- her şeyden daha sevimlisin! Bunun  zerine Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: Hayır! Nefsim elinde olan Allah’a yem n ederim ki, ben sana nefsinden de daha sevimli olmadık a tam  m n etmiş olmazsın.Bunun  zerine  mer ona: Allah’a yem n ederim ki şimdi sen bana her şeyden daha sevimlisin, deyince, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-:İşte şimdi oldu, ey  mer! buyurdu." (Buh r , hadis no: 6257 )

Şeyhul-İsl m İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- bu konuda ş yle demiştir:

"Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’i herkesten daha  ok sevmenin ve ona saygı g stermenin farz oluşunun sebebine gelince, zir  d nya ve  hiretteki hayır ve iyiliğin en b y ğ ; Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e  m n edip ona ittib  etmedik e bu bize nasip olmaz. (Her t rl  iyilik, bize, ancak onun elinden nasip olur.) Bunun sebebi ise; hi  kimse, Ras lullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e  m n etmeden, onu sevmeden, ona dostluk beslemeden ve ona ittib  etmeden, Allah Te l ’nın azabından kurtulması ve O’nun rahmetine kavuşması m mk n değildir. Allah Te l , bu kimseyi, onun vesilesiyle d nya ve  hiret azabından kurtarır. İnsanı, d nya ve  hiret iyiliğine ulaştıran Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’dir. Bu sebeple nimetlerin en b y ğ  ve en faydalısı,  m n nimetidir.Bu nimet ise, ancak onun vesilesiyle olur. Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- herkese, kendi nefsinden ve malından daha faydalıdır.  nk  Allah Te l , onun vesilesiyle insanları k f r ve şirk karanlıklarından  m n n runa  ıkarır.Bunun i in ondan başka bir yol yoktur. Kişinin kendi nefsine ve malına gelince, kendisini Allah Te l ’nın azabından hi bir şey kurtaramaz." ( Mecm ’u’l-Fet v , cilt: 27, sayfa: 246 )

Bazı  limler de bu konuda ş yle demişlerdir:

"Kul, Allah Te l ’nın kendisini k fr n karanlıklarından  m n n runa Ras lullah -sallallahu aleyhi ve sellem- vesilesiyle  ıkararak, Ras lullah -sallallahu aleyhi ve sellem- tarafından kendisi i in h sıl olan faydayı iyice d ş nd ğ  zaman, kendisinin s rekli olan cennet nimetlerinde ebed  olarak kalacak oluşunun sebebini anlamış olur. Yine, kendisinin yararlanacağı bu faydanın b t n d nyev  faydalardan daha b y k olduğunu anlamış olur. Bu sebeple Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’i sevmesinden dolayı o, başkasından daha fazla pay olmaya hak kazanmış olur. L kin insanlar, bunu d ş nmeleri ve bundan habersiz olmaları sebebiyle bu muhabbet konusunda farklıdırlar.Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’e ger ek anlamda  m n eden hi  kimsenin vicdanında Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in muhabbeti eksik olmaz. (  nk  bu ona  m nın gereğidir). Ancak insanlar ona muhabbet konusunda birbirlerinden farklı konumdadırlar. Kimisi, bu mertebeden daha  ok, kimisi de - oğu zaman şehev  duyguları kendisine sevimli gelen ve gaflete dalan kimse gibi- daha az nasip alır.L kin pek  ok kimse, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in adı anıldığı zaman onu g rmeye  zlem duyar, onu kendi  ilesine,  ocuklarına, malına ve babasına tercih eder, onlardan  st n tutar.Ancak bu durum, gafletlerin birbiri ardınca gelmesi sebebiyle hızla kaybolur gider.Bu durumu Allah’a hav le ederiz." ( Fethu’l-B r , cilt: 1, sayfa: 59 )

Nitekim Allah Te l ’nın şu s z  bu anlama iş ret etmiştir:

"Peygamber, m minlere kendi nefislerinden daha yakındır.Onun eşleri de onların (m ’minlerin) anneleri (gibi)dir.(Bu sebeple Peygamberden sonra onlarla evlenmek haramdır). Akraba olanlar, miras bakımından Allah’ın kitabında, birbirlerine diğer m minlerden ve muh cirlerden daha yakındırlar. Ancak (ey m sl manlar! V rislerin dışındaki) dostlarınıza bir iyilik yaparsanız, bu kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış ve takdir edilmiştir." ( Ahz b S resi: 6 )

M fessir İbn-i Kesir -Allah ona rahmet etsin- bu konuda ş yle demiştir:

"Allah Te l , el isi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in  mmetine olan şefk tini ve onlara olan nasihatını bildiğinden dolayı, onu, m ’minlere nefislerinden daha yakın ve onun h km n  onların tercihlerine  st n kılmıştır." ( İbn-i Kesir Tefsiri, cilt: 6, sayfa: 380 )

Değerli  lim Abdurrahman b. N sır es-Sa’d  de -Allah ona rahmet etsin- bu konuda ş yle demiştir:

"Allah Te l , o h le g re hareket etsinler diye, el isi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’i tanıyacakları h lini ve mertebesini m ’minlere haber vermektedir.

Nitekim ş yle buyurmuştur:

"Peygamber, m minlere kendi nefislerinden daha yakındır." ( Ahz b S resi: 6 )

İnsana daha yakındır ve nefsinin sahip olduğu şeye daha hak sahibidir.Dolayısıyla Ras l, ona, kendi nefsinden daha hak sahibidir.  nk  Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- onlara nasihat, şefk t ve acımak i in b t n g c n  harcamıştır. Ondan daha rahmetli ve daha acıyan hi bir yaratılmış yoktur. Bu sebeple Ras lullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yaratılmışlar i erisinde herkesten daha b y k bir minnete sahiptir.  nk  yaratılmışlara bir zerre ağırlığınca iyilik ulaşmış ve bir zerre ağırlığınca onlardan şerri uzaklaştırmışsa, bu ancak onun ellerinden ve onun sebebiyle olmuştur.Bunun i indir ki bir kimsenin nefsinin veya insanlardan birisinin isteği ile Ras lullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in isteği  akışırsa, Ras lullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in isteğini  ne alması ve kim olursa olsun, hi  kimsenin s z n , Ras lullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in s z ne karşı koymaması ve ona itiraz etmemesi gerekir.M ’minlerin canlarını, mallarını ve  ocuklarını, Ras lullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e fed  etmeleri, onun sevgisini, b t n yaratılmışların sevgisine tercih etmeleri ve onu  st n tutmaları, o bir konuda bir şey s ylemeden, hi bir şey s ylememeleri ve onun huzurunda  ne ge memeleri gerekir."

Kısacası ilim ehlinin zikrettiği şey; Allah’ın gazabı ile cehennem ateşi, kulu korkutan en b y k unsurdur.Bundan kurtuluş, ancak Ras lullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in eliyledir. Allah’ın rız sı ile cenneti, kulun en b y k g yesidir.Allah’ın rız sı ile cennetini kazanmak ise ancak Ras lullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in eliyledir.

Allah Te l ’nın gazabı ile cehennem ateşine iş ret eden şey, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in şu hadisidir:

C bir b. Abdullah’tan -Allah ondan r zı olsun- riv yet olunduğuna g re, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ş yle buyurmuştur:

"Benim  mis lim ile sizin mis liniz, b y k bir ateş yakan kimsenin mis li gibidir. (Ateş etrafı aydınlatınca,)  ekirgeler ve kelebekler, ateşe d şmeye başlayınca o kimse, bu hayvanların ateşe d şmelerine engel olmaya  alışıyor, ben sizin kuşağınızdan tutmuş ateşe d şmenize engel olmaya  alışıyorum. Siz ise, elimden kurtulup kendinizi ateşin i ine atıyorsunuz.” ( M slim, hadis no: 2285 )

Buh r ’nin Ebu Hureyre’den -Allah ondan r zı olsun- riv yet ettiği hadis ise buna yakındır.

M slim’in diğer riv yetinde ise, ş yle buyurmuştur:

"Benim misalim, b y k bir ateş yakan kimsenin misali gibidir. Ateş etrafı aydınlatınca, kelebek ve ateşe d şen şu hayvanlar, ateşe d şmeye başlayınca o kimse, hayvanların ateşe d şmelerine engel olmaya  alışırken, hayvanlar ona  st n gelip şiddetle ateşe d şerler. İşte bu, benimle sizin misaliniz gibidir. Ben sizin kuşağınızdan tutmuş ateşe d şmenize engel olmaya  alışıyor ve ateşten uzaklaşın, ateşten uzaklaşın, diyorum, siz ise, bana  st n gelerek kendinizi ateşin i ine atıyorsunuz.” ( M slim, hadis no: 4235 )

İmam Buh r , Ebu Hureyre’den -Allah ondan r zı olsun- buna yakın bir hadis riv yet etmiştir. ( Hadis no: 3427 )

"Hadisten kastedilen şey; Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, bilmeyenleri ve emrine aykırı hareket ederek g nah işleyenler ve şehev  duygularına itaat edenleri,  hiret ateşine d şmelerini, kelebeklerin d nya ateşine d şmelerine benzetmiştir. Kendisi onlara engel olmaya  alışmasına ve engel olunması gereken yerlerde onları tutmasına rağmen, onların bu ateşe d şmeye gayret ettiklerini belirtmiştir.Kendi hev sına uyması, iyi ile k t y  birbirinden ayırt edememesi ve bilgisizliği sebebiyle her iki t ife de kendisini hel k eden şeylere y nelmekte gayretlidirler." ( İmam Nevev ; M slim’in Şerhi )

Allah Te l ’nın rız sı ile cennetine iş ret eden şey ise, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in şu hadisidir:

Ebu Hureyre’den -Allah ondan r zı olsun- riv yet olunduğuna g re, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ş yle buyurmuştur:

“Emir ve yasaklarımı kabul etmeyip onlardan y z  evirenlerden başka,  mmetimin hepsi cennete girecektir. Sah be: Ey Allah’ın el isi! Emir ve yasaklarını kabul etmeyen kim olabilir? dediler. Ras lullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: Bana itaat eden cennete girer, emir ve yasaklarımı kabul etmeyip bana isyan eden de benden y z  evirmiş demektir, buyurdu." ( Buh r , hadis no: 7280 )

Go to the Top